-
1 ağır sıklet
sport Schwergewicht nt -
2 yarı ağır sıklet
-
3 sıklet
-
4 ağır
I adj1) ( hafif karşıtı) schwer\ağır basmak ( ağırlığı fazla gelmek); Übergewicht haben; ( fig) schwer wiegen, überwiegen, ins Gewicht fallen, zu Buche schlagen\ağır bir hastalık eine schwere Krankheit\ağır çekmek Gewicht haben\ağır gelmek ( gücüne gitmek) kränken; ( yapılması güç gelmek) schwerfallen\ağır su chem schweres Wasser\ağır aksak yürümek/gitmek sich schleppen\ağır hasta/yaralı olmak schwer krank/verletzt sein4) ( bunaltıcı) bedrückend5) ( yavaş) langsam\ağır ol! langsam!6) (\ağırbaşlı) besonnen; ( ciddi) ernst7) ( sindirimi güç) schwer, schwer verdaulich8) ( uyku için) tief9) ( kırıcı) kränkend, verletzend\ağır söylemek verletzende Worte sagenbirinin ağrına gitmek jdn kränkenbir şey ağrına gitmek etwas schwer nehmenbir kulağı \ağır an einem Ohr ist er taub -
5 ağır
ağır [ɑːƗr] Arbeit, Krankheit, Waffen schwer; Problem, Lage schwierig; vorangehen langsam; Geruch intensiv; Schlaf fest; Worte kränkend; Mensch (yavaş) schwerfällig; (ciddî) seriös;ağır ağır adv allmählich, langsam;ağır basmak überwiegen, sich durchsetzen;ağır işitmek schwerhörig sein;ağır sıklet Boxen Schwergewicht n;ağırdan almak (-i) kein Interesse zeigen; auf die lange Bank schieben;-in ağırına gitmek fig jemanden schwer treffen, kränken -
6 yarı
yarı ağır siklet Halbschwergewicht n;yarı gece Mitternacht f;yarı ünlü LING Halbvokal m (y, ğ);yarı yarıya zur Hälfte, halb und halb;yarı yolda auf halbem Wege;yarı yolda bırakmak (z.B. Urlaub) abbrechen -
7 baş ağırlık
См. также в других словарях:
ağır sıklet — is., sp. Bazı spor dallarında yarışmacıların ağırlığı ile sınırlandırılan kategori, başağırlık, ağır … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır — sf. 1) Tartıda çok çeken, hafif karşıtı Kurşun ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır. 2) Çapı, boyutları büyük Ağır top. Ağır tank. 3) mec. Değeri çok olan, gösterişli Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıklet — is., Ar. ṣiḳlet 1) Ağırlık, yük 2) esk. Sıkıntı Birleşik Sözler ağır sıklet hafif sıklet horoz sıklet orta sıklet sinek sıklet tüy sıklet … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarı ağır sıklet — is., sp. Boksta 75 kg dan 81 kg a kadar olan ağırlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarı — sf. 1) Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf 2) Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan Yarı yolu aldık. Yarı mesafede. 3) is. Futbolda 45 dakikalık her iki devreden biri Birinci yarıda dört gol attık. 4) zf. Gereğinden az, tam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
başağırlık — is., ğı, sp. Ağır sıklet … Çağatay Osmanlı Sözlük
hafif — sf., Ar. ḫafīf 1) Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı 2) Güç veya yorucu olmayan, kolay Hafif bir iş. 3) Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa Hafif bir kadın. 4) Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek) Onlar da akşam yemeğini pek… … Çağatay Osmanlı Sözlük